Perinçek: Şam düşerse sözde Kürdistan kurulur

“`html

Şam’da Gelişen Olaylar ve Türkiye’nin Tutumu

Günümüzde dikkatleri üzerine çeken önemli bir mesele, terör örgütü HTŞ’nin ve destekçilerinin Şam’a doğru ilerlemesi. Bu durum, Beşar Esad yönetimini devirmeye yönelik bir hareket olarak değerlendiriliyor ve Ankara’nın bu süreçteki tutumu merakla bekleniyor. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de bu konuya dair açıklamalar yaptı. Perinçek, Ulusal Kanal canlı yayınında önemli mesajlar verdi:

HEDEF ANKARA!

“Şam’dan ziyade hedef Ankara’dır. Şayet Şam düşerse, Türkiye’nin birliği ve bütünlüğü ciddi tehlikeye girebilir. Bunun sonucunda Diyarbakır da hedef haline gelecektir. Cumhurbaşkanımızın muhalefet güçleri hakkında yaptığı ‘Hedefleri Şam’ ifadesi, ABD ve İsrail’in yönlendirmesi altında kamuoyuna yansıtılan bir yanıltmadır. Eğer Şam’daki Beşar Esad yönetimi yıkılırsa, Suriye’nin bütünlüğünü sağlayacak alternatif bir yönetim mümkün değildir.”

İKTİDARIN YIKIMINA DİKKAT!

“HTŞ, ABD ve İsrail’in kontrolü altında hareket eden bir güç. Eğer Şam düşerse, Suriye’nin parçalanması kaçınılmaz olacak. Buradan ortaya çıkacak olan PKK/PYD devleti güç kazanacak ve meşruluk kazanacaktır. Türkiye’nin güney sınırında bir PKK devleti varlığını sürdürecektir. Bugün bazı basın organlarının ‘Hedef Şam’ gibi ifadeler kullanmaları, bir utanç kaynağıdır. Hedef Şam değil, doğrudan Ankara’dır.”

MEŞRU MUHALEFET VE TERÖRİST AYRIMI

Cumhurbaşkanımızın sağduyulu yaklaşımı, nesnel bir değerlendirme ile muhalif güçlerin Şam’a doğru yöneldiğine işaret eder. Ancak burada, HTŞ gibi terörist gruplarla meşru muhalefet arasında belirgin bir ayrım yapılması önemlidir. Bu iki grup, birbirinden oldukça farklıdır. Meşru muhalefet, MGK bildirisinde geçen tanımlamaya tabidir; oysa HTŞ ve benzeri gruplar, ABD ve İsrail’in etki alanında hareket ederler. Bu noktada Cumhurbaşkanımız, muhalefet güçlerini eleştirerek, Türk devleti açısından durumu net bir biçimde ortaya koymuştur.

CEPHENİZ NERE?

“Bugün herkesin kendini sorgulaması gereken önemli bir soru var: Siz Şam’ı düşürecek ve Suriye’nin parçalanmasına zemin hazırlayan güçlerin yanında mısınız? Yoksa Türkiye’nin ordusunun yanında mı? Cepheleşme süreci bu yönde ilerliyor. Suriye’nin bütünlüğünü sağlayacak Beşar Esad’ın alternatifi yoktur. HTŞ, Suriye’nin bütünlüğüne değil, parçalanmasına hizmet eden bir askeri güçtür.”

DIŞİŞLERİ ZİRVESİ CRİTİK ÖNEM TAŞIYOR

İran, Rusya ve Türkiye’nin dışişleri bakanlarının gerçekleştireceği toplantı, oldukça hayati bir anlam taşıyor. Bu buluşma, HTŞ’nin Şam’a ilerleyişini durdurma hedefi gütmektedir. Ancak Türkiye’nin bu süreçte Beşar Esad’ı korkutarak zihin oyunları oynamak yerine, dostluk ve işbirliğine dayalı bir anlayış geliştirmesi gerekiyor. Suriye, Türkiye, Irak ve İran’ın toprak bütünlüğü birbirine bağlıdır ve bu ortak geleceği inşa etmek için birlikte çalışmalıyız.

VATANSEVERLERİN GÖRÜŞLERİ

Bugün tüm vatanseverlerin gözünde net bir gerçek var: Amerika ve İsrail, HTŞ aracılığıyla Şam’ı ele geçirmeye çalışıyor. HTŞ’nin güçleri, bu planların birer parçasıdır. Bu durumu engellemek, Türkiye’nin önündeki en önemli sorumluluklardan biridir. Beşar Esad’a yönelik eleştirilerin ise durumu daha karmaşık hale getirdiğine dikkat edilmelidir. Şu an için sorulması gereken soru, Beşar Esad’ın direnişinin mi yoksa Şam’ın düşüşünün mü istenip istendiğidir.

ANKARA’DAN YENİ BİR ADIM BEKLENİYOR

Türkiye, HTŞ’yi durdurma kapasitesine sahip bir ülkedir. Dışişleri Bakanları arasındaki toplantı, bu mesele üzerine önemli bir yönlendirme getirebilir. Türkiye, ‘Dur’ diyerek Suriye’nin parçalanmasına karşı durabilir. HTŞ’yi durdurma konusunda atılacak her adım, Türkiye’nin mevcut gücü ve uluslararası destekle sağlanabilir. Bu konuda İran ve Rusya’nın da desteği önemli bir faktördür.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir